Basında Kırkayak Sanat Merkezi 


Search the web:

Powered by Lycos

"Gaziantep'de Sinema Bir Şenliktir"

27-30 Mayıs tarihleri arasında Kırkayak Sanat Merkezi'nin ev sahipliğinde düzenlenecek festivalin adı da anlamlı: Onat Kutlar Film Festivali. Türk sinemasına verdiği emekler ve bağımsız sinemanın gelişimine yaptığı katkılardan dolayı Gaziantepli yazar, sinemacı, kültür adamı Onat Kutlar anısına "Sinema Bir Şenliktir" sloganıyla her yıl yapılması planlanan festival bu yıl ilk adımını atıyor. Türk sinemasından yaklaşık 60 filmin seyirci karşısına çıkacağı festivalde, ulusal ve uluslararası pek çok festivalde ödül almış filmler gösterilecek. Pandoranın Kutusu, Kıskanmak, Gitmek: Benim Marlon ve Brandom, Min Dit, Şavaklar, Hayatın Tuzu, Teslimiyet, Kosmos, 7 Avlu, 11'e 10 Kala, Kars Öyküleri, Siyah Beyaz, Kara Köpekler Havlarken, Meş, Kayıp Özgürlük, Gaziantepli sinemaseverlerle buluşacak filmler. Tüm gösterimlerin Oska Sinema salonlarında ücretsiz olarak gerçekleştirileceği festivalde, filmlerin yapımcıları, yönetmenleri ve oyuncuları da söyleşi yapacak. (0342 230 74 54) ZAMAN - KÜLTÜR-SANAT


 

Gaziantep'te Onat Kutlar Anısına Film Festivali

Gaziantep'te bulunan Kırkayak Sanat Merkezi, 27-30 Mayıs 2011 tarihleri arasında Onat Kutlar anısına düzenlenen film festival ini gerçekleştirecek. Gaziantep Oska Sinemaları'nda düzenlenecek organizasyonda yaklaşık 60 film gösterilecek. Ulusal ve uluslararası festivallerde ödül almış uzun metrajlı filmler, belgeseller ve kısa filmlerle birlikte bu yapımların yönetmenleri ve oyuncuları sinemaseverlerle söyleşiler gerçekleştirecek. Antepli yazar ve şair olan Onat Kutlar anısına bu yıl ilki düzenlenecek festivalin sloganı ise "Sinema Bir Şenliktir". Gösterimlerin ücretsiz olduğu organizasyonda açılışı galasını ise kadın müzik grubu Lilith gerçekleştirecek

 

 


Bu festival Onat Kutlar'ın anısına

Türkiye'de sinemanın gelişimine en fazla katkısı olan isimlerden Onat Kutlar'ın anısına düzenlenecek film festivali Gaziantep'te yarın başlıyor.

http://www.ntvmsnbc.com/id/25217122/

 

 

ntvmsnbc
Güncelleme: 12:52 TSİ 26 Mayıs. 2011 Perşembe

İSTANBUL - Onat Kutlar Film Festivali, Gaziantep Kırkayak Sanat Merkezi (Kırkayak Kültür Sanat ve Doğa Derneği) tarafından 27 - 30 Mayıs tarihleri arasında Gaziantep Oska Sinemaları’nda gerçekleştiriliyor.

Festival, Türkiye sinemasına verdiği emekler ve bağımsız sinemanın gelişimine yaptığı katkılardan dolayı Antepli yazar, sinemacı, kültür adamı Onat Kutlar anısına her yıl “Sinema Bir Şenliktir” sloganıyla Gaziantep’te düzenlenecek.

Festival boyunca 20 uzun metrajlı film, 20 Belgesel, 30 kısa film olmak üzere 60 filmlik zengin programla izleyiciye Oska Sinemaları’nda sinema şöleni sunacak.

 



 



Onat Kutlar Film Festivali başlıyor

 


27-30 Mayıs 2011 tarihleri arasında Kırkayak Sanat Merkezi'nin ev sahipliğinde film festivaline hazırlanıyor.

Türk sinemasına verdiği emekler ve yaptığı katkılardan dolayı Gaziantepli yazar, sinemacı, kültür adamı Onat Kutlar anısına her yıl “Sinema Bir Şenliktir” sloganıyla ve “Onat Kutlar Film Festivali” adıyla düzenlenecek festival 27-30 Mayıs tarihleri arasında Gaziantep Oska Sinemaları'nda seyirciyle buluşacak. Birinci yılda; Türkiye sinemasından yaklaşık 60 filmin gösterileceği festivalde, ulusal ve uluslararası pek çok festivalde ödül almış uzun metrajlı film, belgesel ve kısa filmin birlikte yapımcılar, oyuncular ve yönetmenlerin de yer aldığı ortak bir hayali gerçekleştiriyor.
Geçmişte sinema kenti olarak bilinen Gaziantep'te, "sinema bir şenliktir" sloganıyla, birincisi düzenlenen festival, uluslararası bir festival olma amacı taşıyor. Festivali düzenleyen "Kırkayak Sanat Merkezi (Kırkayak Kültür Sanat ve Doğa Derneği) sinema ve fotoğraf sanatları alanında çalışmalar yapmak, festivaller, fotoğraf sergileri ve atölyeleri düzenlemek için tarihi bir mekanda faaliyet gösteriyor.
Festival açılış töreni 27 Mayıs Cuma günü konuk sinemacıların katılacağı Gaziantep Üniversitesi öğrencileri ile bir söyleşi gerçekleştirilecek. 27 Mayıs Cuma saat 19.00'da Zeugma Kongre ve Kültür Merkezi çok amaçlı salonunda sinema oyuncu, yönetmen ve yapımcıların katılımıyla tören, açılış konuşmalarının ardından, Almanya'da müzik çalışmalarını yürüten “Kadın Müzik Gurubu Lilith”in vereceği müzik dinletisiyle festival galası gerçekleştirilecek.
Festival boyunca tüm gösterimler Oska Sinema salonlarında ücretsiz olarak gerçekleştirilecek ve gösterilecek filmlerin yapımcıları, yönetmenleri ve oyuncuları seyirciyle buluşup, söyleşiler katılacak. Gösterim davetiyeler Kırkayak Sanat Merkezinde veya derneğin Gaziantep Üniversitesi Şenlik Alanı'ndaki standından temin edilebilecek. 

25 Mayıs 2011 Hakimiyet Gazetes

 

‘Sinema bir şenliktir’
KÜLTÜR&SANAT- BirGün Gazetesi
Türkiye sinemasına verdiği emeklerinden ve  bağımsız sinemanın gelişimine yaptığı katkılardan dolayı; Antepli yazar/sinemacı, Onat Kutlar anısına Onat Kutlar Film Festivali adıyla bir festival düzenleniyor. 
Her yıl düzenli olarak yapılması planlanan ve ‘sinema bir şenliktir’ sloganıyla bugün yola çıkan festivale Kırkayak Sanat Merkezi ev sahipliği yapıyor. 30 Mayıs’a kadar sürecek olan festivalle Gaziantepli sinemaseverler sinemaya doyacak. 
ORTAK BİR HAYAL GERÇEKLEŞİYOR


İlk yılında; Türkiye sinemasından yaklaşık 60 filmin gösterileceği festivalde, ulusal  ve uluslararası pek çok festivalde ödül almış uzun metrajlı film, belgesel ve kısa film gösterimi yapılacak.  
Geçmişte sinema kenti olarak bilinen Gaziantep’de ilki düzenlenen festival,  uluslararası bir festival olma amacı taşıyor. Festival boyunca tüm gösterimler Oska Sinema salonlarında ücretsiz olarak gerçekleştirilecek ve gösterilecek filmlerin yapımcıları, yönetmenleri ve oyuncuları seyirciyle buluşup, söyleşiler katılacak. Gösterim davetiyeleri Kırkayak Sanat Merkezi’nden temin edilebilecek...
LILITH’DEN MÜZİK DİNLETİSİ
Açılış töreninde bugün konuk sinemacıların katılacağı Gaziantep Üniversitesi öğrencileri ile bir söyleşi gerçekleştirilecek. Saat 19:00’da Zeugma Kongre ve  Kültür Merkezi çok amaçlı salonunda sinema oyuncu, yönetmen ve yapımcıların katılımıyla tören, açılış konuşmalarının ardından, Almanya’da müzik çalışmalarını yürüten kadınlardan kurulu müzik gurubu Lilith’in vereceği müzik dinletisiyle festival galası gerçekleştirilecek.
Festivalde gösterilecek filmler
Uzun metrajlı filmler: Yeşim Ustaoğlu’dan Pandoranın Kutusu, Zeki Demirkubuz’un Kıskanmak, Hüseyin Karbey’in Gitmek: Benim Marlon ve Brandom: Miraz Bezer’in Min Dît, Kazım Öz’ün Şavaklar, Murat Düzgünoğlu’nun Hayatın Tuzu, Emre Yalgın’ın Teslimiyet , Reha Erdem’den Kosmos, Semir Aslanyürek’in 7 Avlu, Pelin Esmer’in 11’ e 10 Kala, Özcan Alper, Ülkü Oktay, Emre Akay, Ahu Öztürk ve Zehra Derya Koç’un Kars Öyküleri, Ahmet Boyacıoğlu’nun Siyah Beyaz, M. Bahadır Er, M. Gorbach’ın Kara Köpekler Havlarken, Shiar Abdî’in Meş, Umur Hozatlı’nın Kayıp Özgürlük filmleri konuk ediliyor.
Kısa Filmler: Berfe: Erol Mintaş, Bısqilet: İ. Serhat Karaaslan, Noyal ve Ayak Altında: M. Cem Öztüfekçi, Şare (Ağıt), Zilzal: Mehmet Bahadır Er,  Miraz: Rodi Yüzbaşı,  Pera Berbange ve Si u Ba: Arîn İnan Arslan, İrem’in Günlüğü, Beriya Tofane (Tufandan Önce), Hisar Kısa Film Seçkisi 2010–2011 ( 20 Adet kısa film)  ve Vicdan Filmleri (Hrant Dink Vakfı) seçkisi seyirciyle buluşuyor.
Belgesel Filmler: Bertıj (Güneşten Gelen): Caner Canerikli, Camdan Köprüler ve İplik Hayatlar Belgeseli: Kibar Dağlayan, Pippa’ya Mektubum: Bingöl Elmas, Küllerinden Doğmak: Enis Rıza Sakızlı, Bizim Mahallenin Giritlileri: Şehbal Şenyurt Bahadır, Bülent Bahadır, Kırmızı Kalem: Özgür Fındık, Elmas – Haluk ARUS Buçuk, Pera Holzer Selçuk Erzurumlu; Toz, Ümit Kıvanç; Uçurtmam Tellere Takıldı, Haydar Demirtaş; Babam Tarih Yapıyor


 





Kitap yazarlarının katılacağı etkinlik İletişim yayınları ve Kırkayak Sanat Merkezi tarfından düzenleniyor…..

Tarih: 15 Ekim 2011 Yer: Ömer Ersoy Kültür Merkezi Saat :13.00

Antep’i Anlamak – Kemal Vural Tarlan (Üçüncü Göz Dergisi)

Son yıllarda okuyucuların “kent kitapları”na olan ilgisi artmış olacak ki yayınevleri bu türden kitapları yayınlamaya hız verdi. Kitaçı raflarındında hızla yer alan bu kitaplar, kenti anlamamızı, kentin tarihsel süreç içerisindeki değişimini ve dönüşümünü anlamamız için okuyucuya – kentliye kılavuzluk eder. Bu gün kent kitaplarının büyük bir çoğunluğu “kent güzellemesi” yapsa da, özellikle son dönemde İletişim yayınlarının “memleket kitapları” kapsamında çıkardığı kitaplar hem kapsam hem de içerdiği konu başlıkları ve ağırlıklı olarak akademiden yazarların katkılarıyla önemsenmeyi hak ediyor.
“Ta Ezelden Taşkındır…” Antep kitabı yine iletişim yayınları arasından yayınlandı. Antep üzerine son yıllarda yazılan kitaplardan farklı olarak ; tarihsel – sosyal coğrafyası, etno-kültürel yapısı, sınıf – sermaye yapısı, mimari dokusuyla kenti irdeleyen, bir bütün olarak “kenti yeniden ayakları üzerine oturtan” derinlikte bir içerik sağlıyor. Bunun nedeni yazarlarının çoğunlukla sosyoloji kökenli akademisyenler olmasının yayında, bilimsel veriler ışığında kalem oynatan bilim insanları olmaları ve gerçeğin peşine düşüp, verilere eleştirel bakabilme cesareti gösterebilmeleri sanırım…
Yüzlerce sayfalık bu derleme çalışma “Antep’in” Türkiye‘de ve dünyada algılanmasına derinlikli bir katkı koyacak konu başlıkları içeriyor. Kitap Antep’i anlamya ve anlatmaya çalışırken son yıllarda ki kenti popülerleştirme kaygısının dışında, uzunca yıllardır yazlı ve görsel kültürün popülerleştirme rüzgarından etkilenen kent algısına da müdahlede bulunup, baklava – kebap, bakır- fıstık, marka kent gibi sanal alıgıları bu alanlarla ilgili tartışma – eleştiri başlatma iddası da taşıyor…
Bu gün “Antep denince” zihinlerde uyanan bir kaç çağrışım var ki; bunlar bence bu bir yanılsamadan ibaret olan “yeme –içme ve mutfak kültürü (ki son yıllarda içme tarfı hızla törpülenmektedir) aslında bu kenti dışarıya karşı buhulu bir örtü görevi görüp, sanal Antep imgesi oluşturmaktaydı. Kitap; yemek ve mutfak kültürne dair “son derece elerştirel ve ayakları yere basan” Musa Dağdeviren’in makalesi ile bu sis dağıtılmaya çalışılıyor.
“Büyük yazar Orhan Kemal, “Antep” denince aklına her şeyden önce kırmızı ve yeşilin geldiğini yazmış: “Toprağı kıpkırmızı, üstündeki bitki yemyeşil…” Onunla beraber tabii fıstık gelirmiş aklına… siyah üzüm… cartlak kebabı, sarımsak kebabı… rakı, şarap… Ve tabii “Gazi” adını getiren “kahramanlık”…Çağrışımları, imgeleri, mitleri bol, renkli bir yer Antep. Etno-kültürel yapıyı, aşiretleri, Barakların ‘oturuşunu’, göçlerin etkilerini inceliyor… 16. yüzyıl eşrafından günümüz sermayesine, kapitalizmin Antep’e nüfuzunu; zengin vitrinin ve ‘marka şehir’ imgesinin berisindeki yoksulluğu görüyoruz – özellikle kadınlar ve çocuklar üzerinden… “Ağalara, sömürücülere karşı” kalkışanlardan muktedirlerin siyasetine dek, Antep’in politik yaşamına bir bakış da eksik değil. Ayrıca Antep’in edebiyatçıları… Kırmızı-siyah Gaziantepspor… Elbette Orhan Kemal’in bereketli ve ehlikeyif Antep imgesinde de sağlam bir yeri olan mutfak kültürü… Ve “Antep diye uğrun uğrun ağlamak”la “Goncalarla süslüdür yolların Antep senin” aralığında izlenimler, hatıralar… ve Mezher Yüksel’in katkılarıyla…”

 

Konuklar:

Tanıl Bora,
Mehmet Nuri Gültekin,
Kemal Bakır,
Meltem Karadağ,
Emin Baki Adaş,
Osman Elbek,
Suavi Aydın,
Ayşen Uysal



G.Antep’te “Gördüklerimiz” Fotoğraf Sergisi…Onların Gördükleri, Sizinde Gördükleriniz Olsun

G. Antep te Beş fotoğraf Sanatçısı karma fotoğraf sergisi açıyor.
Antep sokaklarında keşfe çıkan,
oradan sulara gömüle kent Halfeti’yi,
doğu ya daha doğuya atarak kendilerini, Harran’ atan, tarihin o tozlu yaprakları arasında sararan, sarardıkça kararan, günden güne yokolmaya yüz tutmuş, İbrahim peygamberin kentinde, zaman ötesinden kareler yakalayarak, bir akşam vakti kendilerini İbrahim Peygamberin ateşe atıldığı yere, yani Halilurrahmana, yenilerin deyimiyle Balıklıgöle tam da şairini dediği gibi bir akşam üstü kendilerini Urfayı atıyorlar.


Doğunun doğusuna yelken açıyorlar bir anda… Kendilerini ortaçağdan kalma Mardin sokaklarında Mardin çerşılarının buluyorlar…

Kürdü Türkü, Arabı, Süryanisi yan yana yaşayan bir barış şehre olan Mardine…

Hani “gündüzü mezarlık gecesi gerdanlık” demişti ya şair Mardin için…

Biraz daha, “az gitmişler uz gitmişler dere tepe düz gitmişler” Midyat’ta kale duvarlarını andıran taş evlerin, çan ve ezan sesleri arasında, dini imanı olmayan fotoğraflar çekerek iflah olmaya çalışmışlar!

Sonunda Doğunun onları için bittiği yere, yani Hasankeyfe varıyorlar…

Birileri yakında onu da Diclenin sularında boğacak!

Onlar boğmadan biz fotoğrafa boğalım bu antik kenti… onlarca medeniyete başkentlik yapmış bu kentin son huzunlu enstantanelerini yaklayalım demiş;Erbil Köker, Erol Metin

Fatih Karadaş, Kemal Vural Tarlan, Tamer Altay

Bu beş kafadarın aynı karede buluşturduğu fotoğraflardan oluşan bir sergi olacak;

“Gördüklerimiz” ya da başka bir deyişle; “THINGS WE SAW”…

Evet bu sergiyi mutlaka gezmelisiniz çünkü onlarda bu sergi için:

“Gördük; bize pek de gösterilmek istenmeyenleri…
Ankara’nın doğusunu gördük,
Güney’in kuzeyini ve kuzeydoğusunu…
Karanlıkta çıktığımız yolda güneşe doğru giderken o kızıllığı gördük,
sonra sarıyı, maviyi ve yeşili…
“Ta ezelden taşkın” olan Antep’in sokaklarında keşfe daldık.
Oralarda herkesin, ‘onların değil, bizim’ dediği fıstık ağaçlarının silkelendiği diyârları gördük. Bulutları sevdik, pamuk kozalaklarını okşadık, hayatımızda ilk defa gördüğümüz…
Yılan gibi kıvır kıvır kıvrılan yolları geçtik, Yeni-Eski Halfeti tabelaları bulandırırken zihinlerimizi, sular altında boğulmuş Eski Halfeti’yi gördük, buruk bir gülümsemeyle hoş geldiniz diyen, gözleri Fırat’ta, saçları ışıl ışıl.
Harran City’de bir yerin ne kadar da fotoğraflara inat öyle güzel kalmayacağına tanık olduk.
Gene de hayranlığımızı gizleyemedik.
Rabia, Esma, Muhammed ile arşınladık Harran’ın akşam güneşindeki tozlu yollarını.
Balıklıgöl’de geceledik, yeni görenler edindik. Gümrük Han’da Urfalı Anthony Quinn ile sohbet edip menengiç kahvesi içtik.
Hissettik; Mezopotamya Ovası’nın bir deniz gibi uzanan yeşilini, sisini. Mardin sokaklarına kaybolduk.
İki yaşlı insanın sevgisini kaydettik.
Deyr’ul Zafaran Manastırı’nın kapısı ve tokmaklarının tok seslerini dinleyip Dara’da kaçak çayımızı yudumlarken, bir mezar başında dilek ağacı yapılan ağaçtan, kuşların hayatı nasıl bu kadar güzel bulup da uçabildiklerini düşündük.
Biraz ileride kendimizi Mor Gabriel’de çan seslerinde bulduk.
Midyat’ta ağlayan bir gök altında şimşekler çaktı içimize.
Hasankeyf’i 50 kaşık suda boğmak isteyenleri gördük. Raman Dağları eteklerindeki Yeni Hasankeyf’in alt yapı çalışmalarının bitişini…
Tarihin tarih olmamasını fısıldadık Dicle’ye, varettiğin suyunla boğma O’nu dedik, yutma, boğma…
Ve… Bunları sizler de görün istedik;
“Gördüklerimiz”e ortak olun deyi…”

Tarih: 3-31 Aralık arası – (December 2011)
Saat 13.30)
Yer: KIRKAYAK SANAT MERKEZİ /G.Antep

Kırkayak Sanat Merkezi
info@kirkayak.org

http://www.kirkayak.org/

Kaynak: Rehavisanat.com


 

Kültür   Sanat    Sinema   Festival  Fotoğraf  Sözlü Tarih       Doğa     Kuş Gözlem   Endemik Bitkiler   Çocuk Tiyatrosu